22 Aralık 2020
Bilişim
Genel

Türksat Genel Müdürü Cenk Şen, Milli Siber Güvenlik Zirvesi kapsamında, "Telekomünikasyon Sektöründe Yerli Siber Güvenlik" başlıklı panelde konuştu. Siber güvenliğin, gelinen teknolojik gelişmeler sonucunda, kıymetli verilerin korunmasında çok etkili bir "silah" olduğunu ifade eden Şen, “Ancak bu silahı kendi öz kaynaklarınızla yönetmiyorsanız her zaman evinizin bir penceresi açıkmış gibi savunma açığınız da olacaktır” dedi.

 

Çevrim içi olarak gerçekleştirilen panelde konuşan Türksat Genel Müdürü Cenk Şen,  savunmanın ilk önce hava kara ve deniz olarak düşünüldüğünü, daha sonra ise dördüncü boyut olarak uzayın ele alındığını anlatarak son olarak ise savunmaya siber güvenliğin de girdiğine işaret etti. Siber güvenliğin, gelinen teknolojik gelişmeler sonucunda, kıymetli verilerin korunmasında çok etkili bir "silah" olduğunu ifade eden Şen, “Ancak bu silahı kendi öz kaynaklarınızla yönetmiyorsanız her zaman evinizin bir penceresi açıkmış gibi savunma açığınız da olacaktır. Bunun açığı kapatmak için de yerli teknolojilerin geliştirilmesi noktasında herkesin bir gayret içerisinde olması gerekiyor” dedi.

 

-Türksat siber güvenlikte büyük kabiliyet kazandı

Söz konusu siber güvenliğin yerli ürünlerle yapılmamasının çeşitli zafiyetlere yol açacağına dikkati çeken Şen, siber güvenlik noktasında Türksat’ın ise ayrı bir konumunun bulunduğunu söyledi. Şen, Türksat’ın kendi siber güvenlik sistemini kurmasının yarı sıra kamu kurumlarına da siber güvenlik sistemlerini kurma noktasında tavsiye veren şirket olduğunu söyledi. Türksat’ın bu doğrultuda çok farklı siber güvenlik fonksiyonlarını ve çok farklı ihtiyaçları tanımlayacak kapasiteye ulaştığını belirten Genel Müdür Şen, bu durumun da Türksat’ı doğru mimarilere nasıl ulaşılacağı noktasında büyük kabiliyet kazandırdığını anlattı.

 

-Siber Güvenlik, Topyekûn Bir Hareket

Yeri ve milli siber güvenlik teknolojilerinin tespiti ve analizi noktasında Türksat’ın kabiliyet geliştirdiğini de vurgulayan Şen, şunları söyle:

“Bize başvuran firmalarla birlikte çalışarak onların özellikle yeterli olgunluk seviyesine gelmesine yönelik yatırımları yapma noktasında ciddi çalışmalarımız var. Ancak siber güvenlik, topyekûn bir hareket ve bu topyekûn hareketin en üstünde bir orkestrasyon katmanı olması gerekiyor. Çünkü sınırsız ihtiyaçların sınırlı kaynaklarla karşılanması notasında herkesin belli bir işbirliği çerçevesinde çalışması gerekiyor. Bu kapsamda da devlet organlarımız. Başta Dijital Dönüşüm Ofisi, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Haberleşme Genel Müdürlüğü olmak üzere belli kurallar ortaya koyuyor. Bu çalışmaların sonucunda en son Dijital Dönüşüm Ofisi’nin ortaya koyduğu Siber Güvenlik Rehberi var. Bu rehberin özellikle kamu kurumlarının nerede olduğunu, kendi olgunluk seviyelerini belirlemesi noktasında ciddi bir yön göstericilikte bulunuyor. Bu kamu kurumlarının olmazsa olmaz alması gereken tedbirlere yönelik olması gereken tedbirleri ortaya koyuyor. Biz de Türksat olarak bu çalışmada yer aldık.

 

-“Sistemlerin Otomasyona Bağlanması Önemli”

Şen, Türksat olarak söz konusu rehberin tek bir portal üzerinden yönetilebileceği ve tek bir cihazdan kontrol edilebileceği bir yazımı üzerinde çalıştıklarını açıkladı. Söz konusu yazılımın bir kurumun kendi olgunluk seviyesini birkaç hafta, belli bir insan kaynağı ayırarak belirleyebileceği süreci otomasyona dönüştüreceğini anlatan Şen, söz konusu yazılımın varlık envanterini ortaya çıkaracağını vurguladı. 

Şen, ‘Sürekli Açıklık Taramaya’ da büyük önem verdiklerini de kaydederek bu noktada bir otomasyon sistemi oluşturduklarını bildirdi. Sürekli Açıklık Tarama noktasında yaratılan insan kaynağının da 7 gün 24 saat çalışan e-devlet sisteminin korunması noktasında önemli olduğunu belirten Şen, söz konusu sistemlerin otomasyona bağlanmasının önemli olduğunu ifade etti. 

 

­Yerli ve Millide Referans Çıkmazı

Şu anda kamunun yerli ve milli ürünleri noktasında en büyük sıkıntısının ise “referans” olduğuna değinen Şen, “Siber güvenlik ürünlerinin dünya üzerinde kabul görmüş metodolojiler uygulanarak performansının ölçülmesi noktasında hazırlığa gidilmeli. Biz Türksat olarak bunu senaryolar bazında oluşturmak için çalışmalar yapıyoruz. Bu da ilerde kamunun yerli ve milli ürünleri seçerken başvurabileceği önemli bir referans olacak” diye konuştu.